1 Mayıs 2016 Pazar

Havuç

Çocukken hiç sıkılmadan karıştırdığım sadece üç cildi olan bir ansiklopediden doğdu bilgi sevgisi. 

İlerleyen zamanın her kitaba, her bilgiye özenle değer vermesiydi içimde büyüttüğüm yürümeyi yeni öğrenen özenle baktığım bir çocuk gibi. 

Aşkla şevkle çevrilir kitap sayfaları ve dünyadan kopmanın o hikayeye dalmanın heyecan verici hissiyle sarıp sarmalanırdım sanki.

Ne hayaller ne amaçlara ne isteklere ev sahibi yapardı kalbimin en derinlikleri. 
Evet bir havuçtan nasıl da bu kadar geriye gidip duygularını hüzünle anlatmaya çalışmanın eşiğinde sürünür insan?
Cevabı açık, hayallerini yaşayamadığı içindi.

Çünkü ezberlenerek sistemik kalıplara sıkıştırılan bir bilgi,aşkla bir araya gelemeyecek kadar basma kalıpların gerisindeydi. 


Halbuki bir havuçtan öğrenilecek ne de çok şey vardır ama bizler bir konunun, bir sorunun, bir testin eksikliğinden ölmek üzere olması gereken insanlar olmalıyız (!) 

"Yapamazsın, artık vazgeç" hislerinin nefeslerini biriktirdiği bir şişenin uçsuz bucaksız bir okyanusa bırakılması ve onu beklemek var heybemde bana her geçen gün daha da acı veren. 

Ama gelmeyecekse de o şişe, hayallerimiz ve ben de içimizle aynı kefede hayalsizliklerimize kilitliyiz/... 


Bahriye Eldemir



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder